Çanakkale güzel bir kent. Çok büyük olmadığı için de yaşamak rahat ve huzurlu. Çanakkale’de henüz kirlilik de çok dikkati çekmiyor. Ama giderek çeşitli kirlilik örneklerinin görüleceğini sanıyorum.
Kirlilik denince akla hemen su, hava ya da toprak kirliliği gelse de kentlerin bugünkü en önemli kirliliklerinden birisi gürültü kirliliği. Giderek artan motorlu araçlar ve eğlence yerleri nedeniyle kentler yoğun bir kirlilik yaşıyor. Biz bu açıdan da şanslıyız.
Büyük bir sıkıntı olmamakla birlikte, yazları Kordon’da, biz de gürültüden şikâyetçi olacak duruma geliyoruz. Özellikle açık mekânlarda ve sosyal tesislerde düğün olduğu geceler büyük bir gürültü oluşuyor. Günün sıcağından ve yorgunluğundan arındığımız tek yer Kordon’dur. Akşam olup da büyük bir özlemle oraya çıktığımızda bizi bekleyen çoğu kez davul gürültüleri oluyor. Üstelik bu öyle bir gürültü ki sanki insanın beyninin içinde vuruluyor gibi. Müzik denildiğinde kulağa hoş gelen sesler akla gelir değil mi? Ama bizim düğünlerimizden Kordon’a yayılan yalnızca tek düze bir davul sesi oluyor.
Bence bu düğünlere bir çeki düzen verilmeli. Ya düğün mekânları değişmeli ya da müzik anlayışı. Örneğin davul zurnaya izin verilmeyebilir. Birçok Çanakkaleli’nin benim gibi düşündüğünü biliyorum. Yakınma sözlerine tanık oluyorum.
Çanakkale’de huzurlu yaz akşamları geçirebilmemizi sağlayacak, önlemleri alması gereken tüm kurumları bu konuyu çözmek için düşünmeye, tartışmaya çağırıyorum.